Güle Güle Şampiyon SABIRLI

Türk yarışçılık tarihine damga vuran safkanlardan biri olan Sabırlı da jubile yaparak yarış hayatını noktaladı.

Sabırlı’nın nice başarılara imza attığı piste alkışlarla çıkması onun gönüllerde ne denli sevildiğinin göstergesiydi.

Bir atsever ve yarışsever olarak Sabırlı'nın bundan sonra güzel yavrularla pistlerde ismini devam ettirmesini dilerim.

Sabırlı Türkiye'de doğmuş ve Türkiye'de yetişmiş en başarılı İngiliz atıydı.

Güle güle Sabırlı.

Ölümü gösterip sıtmaya; 55'i gösterip 44 liraya razı etmeyin! İnat etmeyin!

Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu, yaptığı açıklama ile “7 galibiyetlik serinin şampiyonlukla neticelenmesi” için, 55 Lira olan kale arkası biletlerini, “DERBİ ve UEFA maçları hariç” 44 Lira’ya indirdiğini duyurdu.


Yaşanan sevindirici gelişme bir “başlangıç adımı” olarak mutluluk verici olmakla beraber, tribündeki boşlukları gidermek için, kesinlikle yeterli değildir.

Söz konusu “indirimli” fiyatların 2008-2009 sezonunda geçerli olduğu ve kale arkası tribünlerin hali hatırlanacak olursa, bu gerçek daha iyi anlaşılır.

55Lira.Com “Aşırı Pahalı Bilet Fiyatlarına Karşı Başkaldırının Simgesi” olmuştur. Bilet fiyatları halkın gelir düzeyine göre ayarlanana kadar bu simge altında devam edecek olan mücadelede, talebimiz ilk günden bu yana aynıdır.
“Ülkemizde kale arkası tribünlerini dar gelirli ve öğrenci vatandaşlarımızın doldurduğu” gerçeğinden hareketle;

Talep ediyoruz.
1. Kale arkası tribün bileti fiyatları mutlaka daha aşağı çekilmelidir. Kombine kart alan taraftarları mali anlamda mağdur etmeden yapılabilecek bir basit hesap mantığıyla; daha ucuz bilet fiyatlarında tribünü dolduracak taraftar, pahalı biletle maça gelebilen az sayıda insandan daha fazla kar getirecektir.

2. Migros tribünün belli bloklarında, örneğin alt katta, “Öğrenci Bileti” uygulamasına geçilmelidir. Bu aşamada stadyum yapısından kaynaklanabilecek fiziksel imkansızlıkların aşılabildiği, geçtiğimiz sezonlarda Maraton Tribününde yapılan bir takım uygulamalarda görülmüştür.

Tekrar ediyoruz.

Türkiye’nin aynası olan Fenerbahçe, ülke gerçeklerinin farkına varmalıdır.

Taraftarın, bilhassa Türkiye nüfüsunda çoğunluğu oluşturan öğrenci ve dar gelirlilerin, Fenerbahçe’yi tribünden seyretmesinin önünde yükselen maddi engeller kaldırılmalıdır.

Kale arkası tribünleri halka açılmalıdır.
 

74 KG SELÇUK ÇEBİ DÜNYA ŞAMPİYONU

74 Kg temsilcimiz Dünya Şampiyonasında Danimarkalı sporcuyu 1-0,6-0 yenerek DÜNYA ŞAMPİYONU oldu.

74 Kg temsilcimiz İlk tur Kazak ADILOV Aset'i, ikinci turda Polonyalı Kist'i, üçüncü turda Belarus güreşçiyi ve yarı finalde Alman sporcuyu yenerek Finale Kalmıştı.

Danimarka'da yapılan dünya şampiyonasında

Grekoromen Güreş Milli Takımımız Dünya Şampiyonluğunu kazandı...

Başlarım ulan saçma sapan lakaplarınıza..!

12 Dev Adam - Devlere bak çay demle, Avrupa Şampiyonası 8.si
Filenin Efeleri - İzmir'de düzenlenen Avrupa Şampiyonası gruplarında 3 maçın 3 ü nü de kaybedip rezil oldular.
Filenin Sultanları - Polonya'da şampiyonada Almaya'ya bile yenildik. 2.turda 3 maçımızı yani 3 rakibi yenmek zorundayız. Yani rüya...
Pota'nın Perileri - Peri değil pire olmasınlar. Bir numaralarını görmedik Avrupa Şampiyonalarında.
Fatihin Aslanları - Yelesi çamura batmış aslanlar, Güney afrika 2010 u tv den izlerler.

Lakaplarınıza tüküreyim. Milli Takımsınız ulan siz. Ya bu ulusa layık olun ya da sokayım lakabınıza.

Nazmi Avluca Dünya Şampiyonu

Dünya Grekoromen Güreş Şampiyonası’nda tek altın madalyamızı Nazmi Avluca ile kazandık. 84 kilo sporcumuz, finalde Fransız Noumonvi’yi yenerek, birincilik kürsüsüne çıktı.

Türk güreşinin sembol isimlerinden Nazmi Avluca, bir kez daha gururumuz oldu. 84 kilo sporcumuz, Danimarka’nın Herning kentinde düzenlenen Dünya Grekoromen Güreş Şampiyonası’nda altın madalya kazandı.

Avluca ilk turu maç yapmadan geçti. İkinci turda Kübalı Hernandez’i 2-0, ikinci turda Macar Foder’i 2-0 yenen Nazmi Avluca, çeyrek finalde de Güney Koreli Cho karşısında son derece rahat bir müsabaka çıkardı, ikinci periyotta 5-0 galip durumdayken, bitime 3 saniye kala rakibini tuşladı ve yarı finalist oldu. Yarı final müsabakasında Azeri Gadabadze ile mücadele eden Avluca minderden 2-0 galip ayrılarak finale çıktı.

Nazmi Avluca finalde, Fransız Noumonvi ile karşılaştı. Fransız güreşçi karşısında da son derece üstün güreşen Avluca ilk periyotu 1-0, ikinci periyotu 3-0 aldı ve minderden 2-0 galip ayrılarak dünya şampiyonu oldu.

Bayrakla tur attı

Final müsabakasının tamamlanmasıyla birlikte büyük sevinç yaşayan Nazmi Avluca, minderde Türk bayrağıyla tur attı. Avluca mutluluğunu, Güreş Federasyonu Başkanı Osman Bak, Milli Takım antrenörleri, takım arkadaşları ve kendisine tribünlerden büyük destek veren gurbetçi vatandaşlarla paylaştı.

Tottenham 5 Burnley 0

White Hart Lane'de güzel bir cumartesi ve futbol keyfi.

Spurs 5 -  Burnley 0

Goller :

Robbie Keane (4) Dk.18 (p),74',77',87' ve J.Jenas (1) Dk.33

Chelsea'nin Wigan deplasmanında 3-1 kaybettiği, Liverpool'un 6-1, ManUtd'ın 2-0, Arsenal'in 1-0 kazandığı bu hafta

 5-0 lık bu galibiyet çok iyi oldu.

UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ ! NUR İÇİNDE YATIN !

Alpaslan Dikmen

Fenerbahçe tribünlerinin sevilen siması sevgili Necati Kıncır'ı vefatının 3. yılında,

Galatasaray tribünlerinin abisi sevgili Alpaslan Dikmen'i vefatının 1. yılında saygıyla anıyoruz.

Abdi İpekçi'ye tam 2 bin ton su pompalanacak...

10-13 Aralık tarihlerinde yapılacak şampiyona için Abdi İpekçi Spor Salonu’nun ortasına kurulacak portatif havuzlara tam 2 bin ton su pompalanacak. Salonun bu ağırlığı taşıyıp taşımayacağı da dahil, ortada çok sayıda soru işareti var ve kimse bunların cevabını bilmiyor.

Basketbol ve voleybol müsabakalarının yanı sıra siyasi parti kongrelerine de ev sahipliği yapan bu salonda hatırlanacağı üzere 2009 Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası da yapılacak. 10-13 Aralık 2009 tarihlerinde gerçekleştirilecek bu büyük organizasyonla, 20 yıllık salon, tarihinde ilk kez yüzme yarışmalarına sahne olacak. Buraya kadar her şey güzel de, inşa amacı basketbol ve voleybol gibi salon sporları olan Abdi İpekçi’de yüzme yarışlarının yapılacak olması çok önemli sorulara ve problemlere yol açmış durumda...

Zemin 2 bin ton ağırlığı taşır mı?

Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası için Abdi İpekçi Spor Salonu’na 2’şer metre yüksekliğinde; biri 25’e 20 metre ebatlarında yarışma, diğeri de 25’e 15 metre ebatlarında ısınma amaçlı olmak üzere iki tane portatif havuz yapılacak. Bu havuzlara konacak suyun ve malzemelerin toplam ağırlığı yaklaşık 2 bin tonu bulacak. Salonun zemininin bu ağırlığı taşıyıp taşımayacağını kimse bilmiyor. Abdi İpekçi Spor Salonu’nun işletmecisi olan Türk Basketbolunu Güçlendirme Vakfı bu konuda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek, salonda teknik inceleme yapılmasını istedi. İnceleme sonucunda “zemin o ağırlığı taşıyamaz” raporu verilirse ne olacak, bilinmiyor.

Konu ile ilgili olarak görüştüğümüz Yüzme Federasyonu yetkilileri, “Havuzu yapacak olan İtalyan Myrtha Pools şirketinden uzmanlar zeminde inceleme yaptı. ‘Bir basketbolcu sıçrayıp yere düştüğünde herhangi bir çökme olmuyorsa o zemin suyun da ağırlığını kaldırır dediler.’ 2 bin tonluk ağırlık yaklaşık 2 bin metrekarelik bir alana yayılacak. Bu konuda bir problem yaşanacağını sanmıyoruz” diye konuştular.

Skorbordlar ne olacak?

Abdi İpekçi Spor Salonu’nda halen toplam değerleri 900 bin lirayı bulan üç tane elektronik skorbord bulunuyor. Türk Basketbolunu Güçlendirme Vakfı’nın yaptırdığı inceleme sonucunda, havuzlar yapıldıktan ve içine su dolduktan sonra salonun içinde oluşacak buharın bu skorbordların bozulmasına, hatta tamiri mümkün olmayan arızalara yol açabileceği belirlendi. Dolayısıyla şampiyona sırasında skorbordların sökülmesi ve sonra tabii ki yerlerine yeniden takılması gerekiyor. Bütün bunlar onbinlerce lirayı bulan bir masraf gerektiriyor.

Basketbol maçları nerede oynanacak?

10-13 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nda kullanılacak portatif havuzları yapacak olan İtalyan Myrtha Pools firmasının yetkilileri havuzların inşaatının ve sökülmesinin 10’ar günü bulacağını bildirdi. 4 günlük şampiyona süresini de eklersek, en az 25 gün, yani Aralık ayı boyunca bu salonda başka hiçbir spor müsabakası yapılamayacak. Ama söz konusu dönemde Fenerbahçe Ülker, Efes Pilsen ve Galatasaray Cafe Crown basketbol takımlarının bu salonda Avrupa maçları oynaması gerekiyor. Bu karşılaşmalar nerede, nasıl yapılacak, tam bir muamma. Sözünü ettiğimiz sorun özellikle Fenerbahçe Ülker ve Efes Pilsen için önemli. Zira her iki kulübün mücadele ettiği Euroleague’de maçların oynanacağı salonlar organizasyon komitesine çok önceden bildiriliyor ve sonradan da kolay kolay değiştirilemiyor. Kaldı ki, koca İstanbul’da Euroleague karşılaşması oynamaya yeterlilikte başka salon yok. Bu durumda akıllara, “Maçlar Ankara ya da İzmir’de oynansın” formülü geliyor. Ancak, bunu da ULEB’e kabul ettirmek mümkün görünmüyor.

Dev beton bloklar salona nasıl girecek?

2004’te ABD’nin Indianapolis kentinde düzenlenen Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası da portatif havuzlarda gerçekleştirilmişti. O havuzların zeminine döşenen 25 metrelik beton bloklar, tırlar doğrudan salonun içine sokularak döşenmişti. Abdi İpekçi Spor Salonu’nun içine tır veya kamyon girmesi mümkün değil; hem tırın girebileceği büyüklükte bir kapı yok, hem de yerler parke döşeli. Bu durumda havuzların zeminine konması gereken o beton bloklar salona nasıl sokulacak? (Yüzme Federasyonu yetkilileri “Bizim havuzlarda beton blok kullanılmayacak, tamamı çelikten yapılacak” diyor).

Parkelerin masrafını kim karşılayacak?

Portatif havuzların inşaatı sırasında Abdi İpekçi Spor Salonu’nu bekleyen başka tehlikeler de var. Örneğin, üzerine 2 bin ton ağırlık binecek olan parkeler bundan zarar görmeyecek mi? Eğer ağırlık yüzünden parkeler kullanılamaz hale gelirse ne olacak? Parkeleri kim yenileyecek, masrafları kim karşılayacak? Tabii böyle bir durumda salon yine basketbol takımlarına kapalı olacak. (İşin uzmanları, “Parkelerin o ağırlıktan zarar görmemesi mümkün değil” diyor.)

2010 tadilatı çöpe mi gidecek?

Abdi İpekçi Spor Salonu’na, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası için yaklaşık 1 milyon liralık tadilat yapıldı. Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası, bu tadilatın bir bölümünün çöpe atılması anlamına geliyor. Zira, portatif havuzların kurulması için salonda en öndeki 5 sıranın tamamen sökülmesi gerekiyor. (Yeni takılan koltukların ‘sökülüp sahaya atılmayacak biçimde’ sağlam ve pahalı bir malzemeden yapıldığını hatırlatalım.)

AMERİKALILAR SALONUN İÇİNE TIR SOKMUŞTU

2004’te Indianapolis’te yapılan Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası için kurulan portatif havuzlarda kullanılan 25 metrelik beton bloklar tırlara yüklenerek spor salonunun içine taşınmıştı.

Türkiye 3 Fransa 0

Salon: Centennial Hall

Hakemler: Geer Blyaert (Belçika) xxx, Yury Bakunovich (Belarus) xxx

Türkiye: Deniz xx, Bahar xx, Neslihan xx, Naz xx, Esra xx, Eda xxx (Nihan xx, Gizem xx, Gözde xx )

Fransa: Lienard xx, Faesch x, Baver x, Rybaczewski xx, Orle x, Szewczykb xx (Overard xx, Ortschitt x, Djilali x)

Setler: (25-22, 25-9, 25-15) Süre: 71 dakika (28, 20, 23)

Polonya’da yapılan Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası’nda A Bayan Milli Takım, B Grubu’ndaki ilk maçta Fransa’yı 71 dakikada 3-0 yenerek iyi bir başlangıç yaptı.

İlk sete takımlar stresli başladı. Bu yıl beş kez yendiğimiz Fransa karşısında 13-13’e kadar zorlandık.

Deniz’in ve Neslihan’ın etkili hücumları, Gizem’in oyuna girdiği bölümdeki savunma katkısı ve Naz’ın akıllı organizasyonu 25-22’lik skorla ile ilk seti Milli Takımımıza kazandırdı: 1-0.

İkinci sette, sahada yalnız Sultanlar vardı. Sete 3-0’lık seriyle giren Ay-Yıldızlı takımımız, rakip serviste Esra’nın sayısıyla 6-2’yi yakaladı. Sonrasında Esra, servise geçti. 11-0’lık seride kimi zaman kaptan Esra’nın ace’leri kimi zaman rakip hücumlara şok yaşatan bloklarımız etkili oldu. Sultanlar bu seti zorlanmadan 25-9 kazandı ve durumu 2-0 yaptı.

Üçüncü sette de değişen bir şey olmadı. Neslihan'ın ve Eda'nın hücumdaki performansıyla ilk teknik molaya 8-3 önde giren taraf A Bayan Milli Takımımız idi. İkinci teknik molada 16-11’le yine takımımız öndeydi. Seti 25-15 kazanan ekibimiz maçtan 3-0 galip ayrıldı.

Filenin Sultanları ikinci maçında yarın 16.00’da İtalya ile oynayacak. Bu karşılaşma da NTV Spor'dan canlı olarak yayınlanacak.

Bayan Voleybol Milli Takımımız Avrupa Şampiyonası'nda

Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası bugün başlıyor.

B Grubu'nda, Fransa, İtalya ve Almanya ile karşılaşacak

Milli takımımız, sadece gruptan çıkmayı değil, madalyayı hedefliyor.

A Milli Bayan Voleybol takımı, Avrupa Şampiyonası'daki ilk maçını

bugün Fransa'ya karşı oynayacak.

Saat 16.00'da başlayacak maç NTV Spor'dan canlı yayınlanacak.

55Lira.com

55Lira.com tamamen bağımsız bir internet sitesidir.

Tek derdimiz, tek amacımız Fenerbahçe tribünlerinin halktan koparılmasının önüne geçebilmektir.

Protestomuzun toplumun büyük bir kesimine ulaşabilmesi, ve hatta Fenerbahçe yönetiminin sesimizi duyabilmesi için vereceğiniz desteğin önemi çok büyük olacaktır. MSN, Facebook, Twitter gibi sosyal ağlar üzerindeki arkadaşlarınıza sitemizden bahsederek; blogunuzda sitemizi duyurarak, üye olduğunuz topluluk forumlarında sitemize yer vererek bize destek olabilirsiniz.

Blogunuzda ya da sitenizde yazmış olduğunuz yazıları lütfen bizimle paylaşınız. Destek veren siteler, bu sayfa altında listelenecektir.

55Lira.com için banner görselleri tasarlayarak bize yardımcı olabilirsiniz. Tasarladığınız görsellerinizi lütfen bizimle paylaşın.

Farklı destek yöntemleri için lütfen iletişim sayfamızı kullanın.

Biz Fenerbahçeliyiz! Bizden çok adam çıkar!

Şampiyon İspanya, MVP Pau Gasol

2009 AVRUPA BASKETBOL ŞAMPİYONU

İSPANYA

Futbolda Avrupa Şampiyonu olan ülke, takip eden ilk basketbol şampiyonasında da şampiyon oluyor.

Yunanistan'dan sonra bunu başaran İspanya...

Turnuvada 6 lı grupta yendiğimiz iki takım final oynadı. İspanya daha önce grupta yenildiği Sırbistan'ı rahat geçti finalde.

Demek ki ilk 5 maçı kazanmak çok önemli değil !

Önemli olan son 5 maçı kazanmak !

1. İspanya

2. Sırbistan

3. Yunanistan

4. Slovenya 5. Fransa 6. Hırvatistan 7. Rusya 8. Türkiye

MVP

PAU GASOL

Müthiş Derby ManUnited'ın 4-3

Müthiş keyifli bir maçtı. Keşke bitmese denilecek maçlardan birisiydi.

Sir Alex ve United yine kazandı.

Owen'ın 90+6 da gelen son saniye (!) golüyle Manchester derbisinde kırmızılar,

Rubinho ve Adebayor olmadan mücadele eden mavileri 4-3 yendi.

Ve bizim Tottenham, ManUtd karşısında geçen hafta White Hart Lane'de 1-3

yenildikten sonra bu gün Stamford Bridge de 3-0 kaybetti.

Büyüklere yeniliyoruz.

Ve açık ara yeniliyoruz. Bu gidiş iyi değil :(

Biz havluyu ringin tam ortasına atarız !

Bazı gazetelerde "canınız sağolsun" yazıyor, bazı yorumcular "olsun buraya kadar çok güzeldi" diyorlar. Ben de HADİ LAN ORDAN diyorum. Kimin umrunda senin 5 galibiyetle başladığın? Son oynayacağın maçı kazanırsan 7. bitireceksin o da olmuyor fark yiyorsun. Bu işte. Yani kısaca başarısız bir şampiyona daha geride kaldı. Bu başarısızlığın hesabını verecek birileri çıkmayacağı için 2010 dünya şampiyonasında bizi bekleyen hüsran bas bas bağırıyor, biz hala günü geçiştiriyoruz. Canınız sağ olsunmuş ! Canımızdan bezdirdiniz arkadaş, ilk beş maçı değil son beş maçı kazanacaksın!

19 sayı öne geçtiğimiz maçta Fransa karşısında 80-68 kaybettik. Reklam kahramanı kolpa dev adamlar bom bok bir şampiyona daha tamamladı. Başka lafa gerek yok...

20/09/2009 Ek Not: 9 sayı önde olduğumuz Rusya önünde 23 sayı fark yedik ve 8.bitirdik. Bu başarı ise başarısızlık nasıl oluyor?

Yolun açık olsun komşi!

Aslında olmayacağını en baştan biliyorduk. Tanjeviç'e güvenmiyor ve inanmıyorduk. Kadro seçimini eleştiriyor, oyun içindeki müdahalelerine sürekli kulp takıyorduk. Ancak bu takım ilk 5 maçını kazanarak başladı. Tanjeviç başta olmak üzere 12 dev adam bizi gururlandıran bir şaşkınlık oluşturdular. Efsane Bogdan Tanjeviç geri dönmüş ve basketbol milli takımımız yıllar sonra ilk kez dev adamlar gibi oynuyordu. Hatta en büyük yıldızımız Hidayet'in, reklam arkadaşı Nuri'den bile az sayı atabildiği bir turnuvada buna rağmen tarih yazmaya başlamıştık. 6.maçımızda Slovenya'ya yenildik ve Hırvatlarla eşleşmek yerine Yunanistan'a denk düştük. Maça kötü başladık. Her şeyi kötü yapıyorduk ancak buna rağmen fark olmuyor skor 3-4 sayıyla gidiyordu. Hidayet sıfır ile oynuyor, Ersan çenesine aldığı darbeden sonra 6 maçlık performasını mumla aratıyordu. İşte birden sihirli bir el dokundu Hidayet'e. Üst üste 8 sayı attı. Takım arkadaşlarının şampiyona boyunca yaptıklarına sonunda katkıda bulunuyordu. 4 sayı ile öne geçtik. İşte şimdi Hedo gibi oynuyordu. Aldığı ribaund ve sonrasında attığı 3 sayı 63-57 ye taşıdı 12 dev adamı... Sonrasını nefesimi tutarak izledim. Kaçan fauller, steps, kaçan üçlükler ve 63-64 gerideyiz. Hatalar bırakmıyor peşimizi. 63-65. Ama işte bir Türk klasiği. Son saniye turnikesi Ender Aslan 65-65. Uzatma zamanı.

Kötü başladık uzatmaya. Maç gidiyor 5 sayı gerideyiz. Kaptığımız topu bile dışarı atıp komşuya yeni hücum fırsatı veriyoruz. Zaten ilk iki çeyrek rakibimizin her gelişinde 2 hücum fazla yapmalarına müsade etmiştik. Komşuluğun, misafirperverliğin bu kadarı çok fazla ! Yunan lobisinin hakemlere baskısı bir kere daha ortaya çıktı. Tamamen uyduruk bir karar 4 saniye ek hücum yapıyorlar. 3 yedik 3 attık. 72-75 ve 54 saniye. Hidayetin kötü şut seçimi ve ayağımıza gelen fırsatı teptik. 6 saniye var top yine bizde ve içeriden oynamıyoruz, üç sayı deneyerek berbat ediyoruz işi.

Türkiye 74 Yunanistan 76

Yolun açık olsun komşi. Ama bu yorgunlukla ve bu oyunla İspanya karşısında hiç şansın yok !

Not : Nurinin a.q. Hedo da Turkcell de bıktırdı. A.q. senin Nuri.

Saygı Duruşu !

Panathinaikos - Galatasaray maçı başladı. Maçtan önce ders niteliğinde bir saygı duruşu yapıldı. Çıt çıkmadı. Maç başladı çıt çıkmıyor. 13 dakikalık sessizlik kararı var Panathinaikos taraftar grubu Gate 13 ün. Bu arada çok az sayıda Galatasaraylı'nın sesi geliyor. Hatta bu büyük çoğunluğun takdire değer saygı sessziliği esnasında Galatasaray gol buldu. Galatasaraylılar yine tezahürat yaptı. Maç devam ediyor. Sessizlik altında. Biz de olsa aynısı ne yapılırdı? Saygı duruşu saçma sapan sloganlarla bok olurdu. Maç başlardı. Takımı Yunana karşı desteklemeyecekmiyiz palavrası altında taş çatlasa 1 dakika Türk usulü sessiz durulurdu. İnsanlık Yunanistan'a kadar gelip sınırda durmuş. Ölüye saygı gösteremeyen bir ülke olarak diriye saygı beklemek zaten imkansız. Bu vesile ile bir kez daha deplasman yolunda hayatını kaybeden iki Yunanlı futbol taraftarı dolayısıyla Panathinaikos tribünlerinin acısını paylaşıyoruz. 13.dakika tribünler tezahürata başladı

Evden çıkıyorum. Twente maçı için stad yoluna düşme zamanıdır.

Hırvatistan'a niyet Yunanistan'a kısmet !

Finalde yenilmektense burada yenilmek iyi oldu diyeceğiz ve cumayı

Yunanistan maçını bekleyeceğiz.

Fransa-İspanya / Yunanistan-Türkiye galipleri yarı finalde eşleşecek.

Diğer taraftan Slovenya - Hırvatistan / Rusya-Sırbistan galipleri yarı final oynayacak.

Bizim taraf ölüm grubu. Hayırlısı !

Ankaraspor alt lige düşürüldü !

Sanıyorum bizim futbol federasyonu ilk kez delikanlıca davranıp, dürüst bir şekilde karar aldı. PFDK kararı ile Ankaraspor ligden düşürüldü. Ankaraspor başkanı Ruhi Kurnaz ve Ankaragücü başkanı Ahmet Gökçek 6 ay hak mahrumiyeti aldı. Bir delikanlıda çıkıp belediyelerin, belediye başkanlarının profesyonel spora seyirci olmak dışında katılmasını yasaklasa ne güzel olur ! TFF şimdi UEFA kriterlerine göre tüm kulüpleri inceleyip gerekli yaptırımları uygulasın da şu aldığı karar bir dönemin başlangıcı olsun.

Gökçek imparatorluğuna vurulan bu darbenin devamını bekliyoruz. Sıra Ankaragücünün kurtuluşunda...

Del Petro Kazandı !

Müthiş bir maçtı. Basket maçımız bitince hemen Eurosport a geçip finali izlemeye başladım. İlk set klasik Federer üstünlüğü ile geçildi. İkinci set Federer aldı diye düşündüğüm anlarda Arjantinli Del Petro muhteşem bir geri dönüş yaptı ve 1-1 e geldi setler. Sonrasına yine Federer rahat denilebilecek bir set alıp şampiyonluğa göz kırpıyordu. Ama görünen köy kılavuz istiyordu. Atasözleri bazen boş çıkıyordu. İnanılmaz çekişmeli bir seti 7-6 alan Del Petro 5.set Federer'i sildi süpürdü 6-2 ile ve maçı 3-2 kazanarak US Open 2009 Tek Erkekler şampiyonu oldu. Arjantinli kazanınca bizde bir başka seviniyoruz... Ulan acaba büyük büyük dedem Arjantin dolaylarından mı geldi Anadoluya?

Sırbistan'ı uzatmada geçtik 69-64

Çok zor bir maçtı. Bir basketbol ekolü Sırpları yenmek her ne olursa olsun öyle kolay değildir. En zayıf Sırp takımı bile bir ekolün temsilcisidir ve hepsinden önemlisi her zaman bir takımdır. Çeyrek finali cumartesi akşamı garantileyen milli takımımız bu maçı terini son damlasına kadar akıtarak ve savaşarak kazandı. Bu çok ama çok önemlidir. Faul çizgisinde pek başarılı değildik. Hidayet sakat sakat oynuyordu ve skor katkısı çok az oldu. Semih ve Oğuz ile beklediğimizden az sayılar bulduk. Ömer Aşık çok faul kaçırdı ama Sırpları oyun içinde hem savunmada hem hücumda ezdi. Kerem Tunçeri mükemmele yakın bir turnuva çıkarmaya devam ediyor. Ve Ersan İlyasova hiç kuşkusuz şu ana kadar tüm maçların MVP si. Coach Tanjeviç son yıllarda milli takım ve Fenerbahçe'de sık sık yaptığı hataları tekrarlamadı. Eski Tanjeviç karşımızdaydı. Umarız 12 dev adam ismine yakışır mücadelelerine devam eder. Avrupa şampiyonluğu çok uzak değil.

7 Ömer Onan

14 Velickovic / 8 Ersan İlyasova

Kraliçe geri döndü! Amerika açık şampiyonu Kim Clijsters !

Williams kardeşleri kort dışına şutladıktan sonra finalde Danimarkalı raket Caroline Wozniacki ile karşılaşan Belçikalı pek başarılı olamadığı Slam olayında şampiyonluğu 2005 den sonra yeniden Amerika Açık ile yakaladı. Sene başında babasını kaybeden Belçikalı, kortlara geri dönmeye karar vermişti. Önceki yıllarda 19 hafta dünya sıralamasında 1.sırada kalmayı başaran, W.Card ile bu şampiyonaya gelen bir çocuk annesi Clijsters dönüşünün birinci ayında 3.turnuvasında gösterdiği bu başarı ile yeniden dünyanın 1 numarasında kalıcı olacağının sinyallerini verdi.

Artur Ashe'de oldukça çekişmeli geçen ilk seti 7-5 Kim Clijsters aldı. Dünya sıralamasında 9.sırada bulunan ve daha önce hiç 4.turu geçememiş olan Danimarkalı Wozniacki bu ilk finalinin ikinci setinde ise çok fazla direnç gösteremedi ve bu seti 6-3 maçı ise 2-0 alan Kim Clijsters US Open 2009 tek bayanlar şampiyonu oldu.

Bayanlar finalinin oynandığı

Arthur Ashe Stadium

Erkekler finali ise R.Federer - H.M. Del Potro arasında oynanacak ve

TSİ ile 23:00 de Eurosport'da canlı yayında izleyebileceğiz.

Serena şaşırma sabrımızı taşırma !

Amerika Açık bayanlar yarı finaline 2 numaralı seri başı Serena Williams'ın Fatih Terimlikleri damgasını vurdu. Çakma imparatorun tenis kortlarındaki rol ortağı başarısızlığı, kötü oyunu ve yenilgiyi kabullenemedi, kırdı geçirdi. Raket kırma, hakeme saldırı, tehdit, sahadan çekilme... Amerikalı raket Serena Terim Belçikalı rakibi Kim Clijsters ile US OPEN 2009 yarı finalinde karşı karşıya geldi. İlk set başarısız bir servisi sonrası raketini yerlere vuran, raket kırılana kadar bu hareketine devam eden Serana Terim ikinci set 6-5 geride iken kullandığı servisi fileye taktı. Tekrarında ayağıyla çizgiye bastığı için çizgi hakeminden sesli uyarı alınca çıldırdı, hakemin üstüne yürüdü ve tehdit etti.

Sinirlerine hakim olamadı ve sahadan çekildiğini gösterip rakibinin elini sıktı. Bu durum ile teknik sayı cezası aldı ve seti 7-5 maçı ise 2-0 kaybetti.

Diğer yarı final müsabakasında ise turnuvanın 9 numaralı seri başı Danimarkalı C. Wozniacki 6-3 ve 6-3 lük setlerle Belçikalı Wickmayer'i 2-0 la geçti ve adını finale yazdırdı.

Clijsters Wozniacki

Kim Clijsters - Caroline Wozniacki finali bu gece oynanacak ve

tek bayanlarda Amerika Açık şampiyonu belli olacak.

Eurosport (Live)